Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ekim, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Matt D'Avella ve bir işe harcadığınız zamanı kısaltmak

 Hiç mail mektubu aldınız mı? “Mail newsletter”lardan bahsediyorum. Özellikle son dönemlerde yazarlardan youtuber’lara pek çok içerik üreticisinin mail listeleri var. Bu listelere mail adresinizle kaydoluyorsunuz. Belirli zaman aralıklarında size yazılarını gönderiyorlar. Başka bir postta bu konuyu daha detaylı konuşabiliriz. Bugün Matt D’Avella ’nın 24Ekim tarihli mailindeki boşa harcanan zamanı geri almak hakkında konuşalım. Matt, mailin başında, youtube için videolar hazırlamaya başladığı zamanı anlatıyor. Tek bir video için bile haftalar harcadığını oysa şimdi birkaç günde aynı videoyu halledebildiğini söylüyor. E burada bizi ilgilendiren nokta nedir? Matt’in paylaştığı 3 başlık: -Zaman Harca. -Başkalarından Öğren. -Sistem Geliştir. Zaman harca, çünkü; gelecekte ‘boşa’ zaman harcamaktan kurtulmanın en iyi yolu şimdi harcamak. 10.000 saat kuralını duymuşsunuzdur. Matt’in söylediğine göre şimdi işlerini hızlıca bitirebilmesinin yolu, gereken zamanı daha öncesinde harcam...

tütün ağacı 1 240722

Harfler parmaklarımın altında kayıyor sanki. Cümleler kayık oluyor harfler kelimelere biniyor. Her birine can suyu verirmiş gibi denizin üzerine koyuyorum. Kulağımdaki piyano sesi ciğerlerime nefes oluyor, gemilerin rüzgarlarını ben üflüyorum. Bu nota hangisi, parça ne zaman biter artık önemli değil. Yıllardır parmaklarından hiç sihir çıkmamış peri uçmayı hatırlıyor. https://open.spotify.com/track/12lBE14jm9Fa5nlMNyc1JK?si=6f3c90cf73484ad3 En son onunla, yazmayı bıraktığımızdan konuştuk. O zamandan beri öldüğümü sadece birkaç kez hatırlamıştım. Vazgeçer gibiydim, bu cenazenin kalktığını kabul etmiştim. Ufacık göllere gömülen köprülerin götürmediği yollara ettiğim isyan duyulmamıştı. Bunaltıcı düşlerimden uyandığım halime hiç şaşırmamıştım. Yazmayı bırakmıştım. Yazmak ben değildim artık. Çocukluk hevesiydi şair olma hevesiydi, ben olamamıştım. Hikayelerim boğucuydu, kitabım yarım kalmıştı. Kitaplarımın karakterleri kayıplara karışmıştı. Onları tanımıyordum, onlar beni tanımıyordu. Da...

Kitap okumaya yeni başladım !

“Kitap okumaya yeni başladım.” Bir süre önce, çok verimli geçen bir arkadaş buluşmasında böyle bir cümle kuruyorum. Üzerine inanılmaz düşünülmemiş, dürüst bir cümle benim için . Çünkü belli ki, kitap okumaya son dönemlerde daha bilinçli yaklaşıyorum. Yeniden başlıyorum. Kafamdaki “kitap okuma sekmesini” hiç kapatmıyorum. Araştırıyorum. Fikirlerimi daha düzgün ifade edebilmek için yöntemler geliştirmeye çalışıyorum. Yaptığım okumaları his üzerine değil de daha bilinçli yönlendirmeye çalışıyorum. Sözün özü, yaklaşık bir senedir kitap okumak konusunda bilinçli şekilde kafa yoruyorum. Bu da beni daha sistemli düşünmeye hazırlıyor. İlk etapta ne okusam diye düşünürken biraz zaman kaybettim. Sonradan kısa kitaplara sarılarak kitap okuma hevesimi geri getirdim. Bu sebeple,  okumaya bir senedir eğilen biri olarak, kitap okumaya yeniden başlayanlara okuması keyifli 3 kitap bırakmak istiyorum. Malumunuz, daldan düşeni daldan düşen anlar. * Fareler ve İnsanlar,  John Steinbeck...